Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı hakkında en kapsamlı bilgiler.
11 Mayıs 2013 Cumartesi
Atatürk ve Roosvelt İlişkileri
Dışişleri Bakanlığı’nın resmi belgelerine göre, Cumhuriyet döneminde Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye diplomatik ilişkileri ilkin 1927 yılı Mayıs ayında Amerika’nın Ankara’ya bir büyükelçi ataması ile başlamıştır. Şöyle ki Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr.Tevfik Rüştü Aras’la, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Frank B.Kellog’un 1927 yılı başlarında Cenevre’de biraraya gelmelerinden sonra iki ülke arasında o güne kadar konsoloslukları aracılığı ile yapılan ticari, siyasi ve kültürel her türlü ilişkinin bundan böyle her iki ülkenin başkentleri olan Ankara ve Washington’da büyükelçilikler kurarak diplomasi kurallarına uygun bir biçimde büyükelçilikler eliyle yürütülmesi kararlaştırılmıştır.
Bu karar gereğince ABD Ankara’ya Joseph Grevv’u Büyükelçi sıfatıyla göndermiştir (Mayıs 1927). Joseph Grew, 12 Ekim 1927’de, ABD Cumhurbaşkanı Calvin Coolidge’nin imzasını taşıyan itimatnamesini Atatürk’e sunmuştur. İtimatnamede Başkan Coolidge, Atatürk’e en iyi dileklerini bildirmekte ve Büyükelçi Grew’un iki dostu ülke ilişkilerinin devamına çalışacağı ifade edilmektedir.
İki ay kadar sonra da, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Washington Büyükelçisi Ahmet Muhtar Bey, Başkan Coolidge’e güven mektubunu sunup göreve başlamıştır. Büyükelçilerin göreve başlamaları dolayısıyla Coolidge ile Atatürk birbirlerine en iyi dileklerini göndermişlerdir.
Böylece, Türkiye-ABD ilişkileri karşılıklı büyükelçilikler düzeyinde yeni bir döneme girmiştir.
Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nde Atatürk ve ABD Başkanı Coolidge arasında teati edilen resmi mektuplar, büyükelçiler atanması ve 1927 yılı Aralık ayında bir kaza sonucu batan S/4 denizaltısı nedeniyle Atatürk’ün gönderdiği bir taziyet telgrafı ve bunun cevabından ibaret kalmaktadır.
1929 yılında ABD Cumhurbaşkanlığına seçilen Mr.Hoover’le Atatürk’ün yine diplomatik bir platformda yazışmaları elçilikler atanması, deprem gibi felaketler dolayısıyla üzüntülerini paylaşma, resmi bayramlarda karşılıklı kutlamalarla 1933 yılı Şubat’ına kadar sürüp gitmiştir. Bu arada daha sonra Atatürk hakkında bir kitap yazacak olan Charles H.Sherill, Başkan Hoover tarafından Ankara’ya ABD Büyükelçisi olarak atanmıştır. Charles H.Sherill 20 Mayıs 1932 günü Çankaya’da , Atatürk’e güven mektubunu sunmuştur.
Başkan Hoover’dan sonra, Mart 1933 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı’na Franklin Roosvelt seçilmiştir. Atatürk, ABD başkanları arasında en çok Franklin Roosvelt’e yakın olmuştur. Atatürk doğrudan Roosvelt’e çektiği 4 Mart 1933 tarihli telgrafında onu yürekten kutlamış; Roosvelt 10 Mart 1933 tarihli cevabi telgrafında, şahsı ve Amerikan milleti adına Atatürk’e teşekkür etmiştir.
İktidara geldiği günden başlayarak Roosvelt ile Atatürk arasında oldukça yakın ilişkiler ve yoğun yazışmalar görülür.
İki başkan her vesileyle birbirlerine yakınlıklarını, dostluklarını gösterirler. Başkan Roosvelt’e suikast girişimi olur. Atatürk derhal suikastçıları lanetler, Roosvelt’e geçmiş olsun der. Los Angeles’ta deprem, Texas’ta büyük bir kaza olur. İki başkan arasında taziyet telgrafları teati edilir. İki devlet başkanı her vesileyle birbirlerine yakınlıklarım, dostluklarını gösterirler.
Roosvelt iktidara geldikten kısa bir süre sonra, büyük devlet başkanlarına, dünya siyasal ve ekonomik barışını sağlamak için işbirliği çağrısında bulunur. Atatürk’ten hararetli destek görür. Atatürk, Roosvelt’in 16 Mayıs 1933 tarihli uzun mektubunu 18 Mayıs 1933 günü aynı düşünceler ve dileklerle cevaplandırmıştır. Atatürk’ün bu mektubu 20 Mayıs 1933 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Cumhuriyet’in l0.Yıldönümü! Bütün dünya ülkeleri devlet ve cumhurbaşkanları, krallar genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Atatürk’e kutlama mesajları göndermekte, Türkiye’nin 10 yıl gibi kısa bir sürede ulaştığı ilerlemeler ve çağdaş uygarlık dünyasında yerini alması övülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Roosvelt’in, Atatürk’e gönderdiği kutlama telgrafı şöyledir:
Amerika Birleşik Devleti Başkanı Franklin Roosvelt’ten Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi M.Kemal’e
Tel.
Washington
29.10.1933
Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu yıldönümü münasebetiyle yapılan milli bayramda Zatı Alilerine en har ve samimi tebrikatımı arz eylerim.
Geçen bu on sene zarfında Zatı Alilerinin faal ve şuurlu idaresince Türkiye dünyanın en müterakki milletleri meyanına girmekle kalmayıp beynelmilel sulh cidalinin de başlıca lideri olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin mazhar olduğu inkişaf ve muvaffakiyetler dolayısıyla Zatı Alilerine en kalbi tebrikatımı takdim eder, gerek Amerikan milleti ve gerek kendi namına memleketinize daha büyük refah ve saadetler dilerim.
Franklin Roosvelt
Atatürk, Roosvelt’in bu içtenlik dolu tebriklerini şöyle cevaplandırmıştır:
Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi M.Kemal’den Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D.Roosvelt’e
Tel. Ankara, 1.11.1933
Cumhuriyetin onuncu yıldönümü münasebetiyle Zatı Devletleri tarafından bana gönderilen lütufkar temenni ve tebriklerden derin bir surette mütehassis oldum. Bundan dolayı Zatı Devletlerine hararetli teşekkürlerimi beyan ederim. Bütün Türkiye Zatı Devletleri tarafından girişilen asıl işi hakiki bir alaka ile takip etmekte ve dost memleket için tamamiyle tahakkuk etmesini temenni eylemektedir. Büyük Amerika Cumhuriyeti’nin mümtaz reisinden bu bayram günlerinde gelen dostluk sözleri bütün Türk milletince hissolunacaktır. Şahsi minnettarlığıma ve çok samimi dostluk temenniyatıma itimat buyrulınasını Zatı Devletlerinizden rica ederim.
Gazi M.Kemal
Başkan Roosvelt bununla da kalmamış Türkiye Cumhuriyeti’nin 10.Yıldönümü münasebetiyle, Atatürk’e övgü dolu aşağıdaki mesajı yayımlamıştır:
Amerika Reisicumhuru Franklin D.Roosvelt’in Mesajı
Washington, 2.11.1933
Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu yıldönümünü birlikte tesit etmek üzere toplanmış olan Amerikalı Türk dostlarına, toplantılarına karşı duyduğum alakayı bildirmek isterim. Bir milletin tarihinde on sene gibi kısa bir müddet bir dönüm noktası teşkil edebilir, fakat bu müddet bilhassa Türk milletinin tarihinde pek hususî bir ehemmiyeti haiz bir dönüm noktasıdır. Bu nispeten kısa müddet zarfında Türk milleti hayatında ve müesseselerinde husule getirdiği ve derin akisler yapan yenilikler ve değişiklikler sayesinde terakki yoluna büyük bir emniyetle girmiş ve bütün dünyanın dikkat ve hayranlığını üzerine celbetmeye muvaffak olmuştur.
Dünyanın istikrar, sulh ve terakki içinde milli hayat süren memleketleri arasına girmeye ve hakikaten kendisine yaraşan mevkii almaya muvaffak olan Türkiye’nin Devlet Reisi Gazi Mustafa Kemal hazretlerinin bu uğur ve maksatta sarfetmekte olduğu kudretli hamleleri Amerikan milleti sempatik bir alaka ile takip etmektedir. Derin ve mütenevvi olan Türk reformlarının muvaffakiyetinde ki harikulade ehemmiyettir ki samimi tebriklere sebep teşkil etmektedir. Bu fırsattan istifade ederek sizlere iştirak ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Reisi’ne devamlı muvaffakiyeti için kalb-i tebriklerimi ve Türk milletine refah ve saadeti için dost dileklerimi sunarım.
Franklin D.Roosvelt
İki başkan birbirlerinin milli günlerini kutlamayı hiç ihmal etmezler. Bu arada Başkan Roosvelt’in posta pullarına meraklı olduğunu öğrenen Atatürk 15 Haziran 1935’de Türk pullarından bir takım yaptırıp Washington Büyükelçiliği yolu ile Roosvelt’e göndermiştir.
Atatürk 1935 yılında dördüncü kez Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na seçilir. Ertesi yıl Roosvelt ikinci kez ABD Başkanı seçilir. Atatürk ile Roosvelt yine birbirlerine mektuplar, telgraflar gönderirler.
1937 yılında Atatürk ile Başkan Roosvelt arasında geçen hoş bir olay, iki ülke başkanı arasındaki dostluğu daha ileri bir aşamaya eriştirmiştir. Olay basında da yankılar uyandırmıştır. Şöyle ki: Julian Bryan adında bir film operatörü Atatürk’ün, Çankaya’daki köşkünde çalışırken, Florya’da küçük Ülkü ile plajda oynarken filmini çekmiş, Amerika’ya dönünce bir kopyasını Başkan Roosvelt’e vermiştir. Başkan Beyaz Saray’da filmi izlemiş, çok hoşlanmış olacak ki Atatürk’e şu mektubu göndermiştir:
Beyaz Saray, Washington, 6 Nisan 1937 Azizim Bay Cumhurbaşkanı,
Ahiren Türkiye’de Bay Julien Bryan tarafından alınmış olan filmi, birkaç akşam evvel, Beyaz Ev’de seyrettim. Nispeten kısa bir zamanda meydana getirdiğiniz pekçok şayan-ı hayret hususatı görünce hissettiğim şevk ve heyecanı size arz etmek istedim.
Kıymetli şahsiyetinizin, evinde ve plajda küçük kızınız ile oynarken çekilmiş olan resimlerinizi seyretmekle bilhassa bahtiyar oldum. Bu, sizin ve benim bir gün birbirimize mülaki olmak fırsatı bulacağımız ümidini bende bir kat daha takviye etti.
Nadir olan istirahat zamanlarımda, bana göndermek lütfunda bulunduğunuz Türk posta pulları koleksiyonunu seyretmekteyim. Bunlar üzerinde resmedilmiş olan manzaraları, bir gün kendi gözlerimle görmeyi ümit ediyorum.
Samimi saygılar ve halisane temennilerimle.
Vefakarınız Franklin D.Roosvelt
Atatürk, Başkan Roosvelt’in bu samimi mektubuna şu cevabı vermiştir:
Ankara, 25 Mayıs 1937 Azizim Bay Cumhurbaşkanı,
Ahiren Türkiye’de Bay Julian Bryan tarafından alınmış olan filmi seyretmekten duyduğunuz memnuniyeti bildiren 6 Nisan 1937 tarihli lütufkar mektubunuzu hakiki sevinç ile aldım. Mektubunuzda, ahvalü şerait müsaade eder etmez, birbirimize bir gün mülaki olacağımız ümidini de izhar buyuruyorsunuz.
Samimi duygularınız ve modern Türkiye’de elde edilen terakki hakkındaki takdirkar telakkinizden dolayı size fevkalade müteşekkir olduğuma inanmanızı rica ederim, Bay Cumhurbaşkanı.
Bu fırsattan istifade ederek Amerika Birleşik Devletleri hakkındaki hayranlığımı tekrar bildirmek isterim, bilhassa ki, bizim iki memleketimiz, umumi sulh ve insanlığın saadetini’istihdaf eden ayrı ideali gütmektedir.
Size bir an evvel mülaki olmak benim de samimi arzum olduğundan harikulade işler yapmış sevimli ve kuvvetli şahsiyetinizi Türkiye’de selamlayacağım güne sabırsızlıkla intizar ediyorum.
Samimi duygular ve halisane temennilerimle,
Vefakarınız K.Atatürk
Her iki mektup da o tarihlerde gazetelerde yayımlandığı gibi Ayın Tarihi Dergisi’nin Ağustos 1937 tarihli 44. sayısında da yayımlanmış, ayrıca Yunus Nadi “İki Büyük Cumhurbaşkanı Arasında” başlığı ile 11 Temmuz 1937 tarihli Ulus Gazetesi’nde birer başmakale yazarak iki devlet başkanının Türkiye ve Amerika arasındaki barışçıl yakınlığını övmüşlerdir.
Ancak buluşmak kısmet olmaz. Atatürk ertesi yıl hayata gözlerini kapar. Başkan Roosvelt TBMM Başkanı’na çektiği başsağlığı mesajında “en derin sempatilerini bildirir”. Kemal Atatürk’ün “ tüm dünyanın saygısını kazanmış” olduğunu belirtir.
Başkan Roosvelt, Atatürk’ün cenaze töreninde kendini temsil etmek üzere Ankara’daki Amerikan büyükelçisi Mac Murray’a özel görev vermiştir. 11 Kasım 1938 günü ABD Dışişleri Bakanı Mr.Hull, Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek Başkan adına taziyetlerini bildirmiş, Amerikan halkının derin üzüntülerini belirtmiştir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, ABD Başkanı Roosvelt’le Atatürk’ün diplomasi alanında da olsa birbirlerine karşı duydukları saygı iki ülkenin barışa dönük ilişkilerini daha da artırmıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder